“ Ruh asla imgesiz düşünmez” (Aristotales, 1987)

Rüyaların psikolojik işlevleri ile ilgili çeşitli görüşler bulunmaktadır. Freud’a (1899) göre rüyaların amacı gizil istek ve güdülerin bilinçdışı süreçte kabul edilebilir içeriklere dönüştürülmesiyle enerji boşalımı sağlamaktır. İç dünyamızın derinliklerinde kabul edilemez arzularımız savunma mekanizmalarıyla gizlenir. Rüyalar, örtük bir şekilde bu gizli olanı gösterir. Kabuslar ise iç dünyadaki travmatik yükün taşınamadığı durumlarda ortaya çıkar. Kabuslar, bireyin gerçek / travmatik olan karşısında donakaldığı yerdir.
Psikoterapide Rüya Nasıl Çalışılır?
Rüyanın her birey için farklı bir dili vardır. Rüya, rüyayı gören için biriciktir. Terapide rüyanın yorumlanması ise birey için biricik anlamını keşfetme girişimidir. Kısacası bir keşif yolculuğudur. Bu yolculuğun ilerlenmesi ise ancak rüya sahibinin çağrışımları ile mümkünüdür. Bu çağrışımlar aracılığı ile rüyanın içindeki sembollerin anlamı ortaya çıkarılabilir. Özetle, terapide rüyanın yorumu, danışanın çağırışımlarını terapistin yorumlamasıyla gerçekleşir. Anlatılan rüyanın zamanı, danışanın çağrışımları, rüyanın görüldüğü zamanlama, rüyanın terapistteki çağrışımları vb. etmenler yorumlanır.
Bu yorumlanma ile danışan duyguları ile ilgili içgörü kazanabilir, duyguları ifade edebilmesi kolaylaşabilir, çocukluk ve bugünkü olaylar arasında ilişki kurmasına vesile olabilir, danışanın paylaşmakta zorlandığı konuya girmeyi hızlandırabilir (Güven, 2015).
Görülen rüyaları not etmek, rüyaların birbiriyle ilişkisini incelemek, kendi iç dünyanızdaki yerini, anlamını fark edebilmek için etkili bir yöntem olabilir.
Aristotle (1987). De Anima: On the soul. London: Penguin Classics.
Güven, E. (2015). Rüyaların Dili: Psikolojide Rüya Çalışmaları. Türk Psikoloji Yazıları, 18(36), 15-25.
Penot, B. (2000). Psikanaliz Yazıları. Bağlam
Psikanaliz Yazıları (2000). Yüz yıl sonra düş ve düşlerin yorumu. Bağlam.
Comments